John, büyük bir şehirde gece nöbetinde çalışan yalnız bir güvenlik görevlisidir. Görevi, şehrin en prestijli müzelerinden birini korumaktır. Müze, antik eserler ve paha biçilemez sanat eserleriyle doludur. John, her gece müzenin karanlık koridorlarında devriye gezerken, sessizliğin içinde huzur bulur. Ancak bir gece, her şey değişir.
Müzenin kapıları kapandıktan sonra, John garip sesler duymaya başlar. İlk başta bu sesleri rüzgarın veya eski binanın doğal gıcırtıları olarak düşünür. Ancak sesler giderek daha belirgin ve rahatsız edici hale gelir. John, güvenlik kameralarını kontrol ettiğinde, müzenin içinde hareket eden gölgeler görür. Bu gölgeler, sıradan hırsızlardan çok daha tehlikeli bir şeyin habercisidir.
John, müzenin derinliklerine indikçe, burada saklanan karanlık bir sırrı keşfeder. Yüzyıllar önce, müzenin bulunduğu yerde bir tarikat faaliyet göstermiştir ve bu tarikat, antik bir laneti serbest bırakmıştır. John, bu laneti durdurmak ve müzeyi korumak için zamana karşı yarışmak zorundadır. Ancak, yalnızca fiziksel güçle değil, aynı zamanda zekası ve cesaretiyle de mücadele etmesi gerekecektir.
Müzenin karanlık koridorlarında ve gizli odalarında geçen bu gerilim dolu macerada, John hem kendi hayatını hem de müzenin paha biçilemez hazinelerini korumak için savaşır. Bu süreçte, kendi geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalır ve içsel bir dönüşüm geçirir.